"Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmenin farkı yoktur" diyenlere...


Öğretmen adaylarının ve sözleşmeli öğretmenlerin güncel sorunlardan birisi de "sözleşmeli çalışmanın dezavantajları" konusu. Sevgili meslektaşlarımız "Sözleşmeli-Kadrolu arasında hiçbir fark yoktur" diyenlere cevâben 34 maddelik bir araştırma yapmışlar. Bu yazıyı sizlerle paylaşmak isterim:


"Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmenin farkı yoktur" diyenlere...


1- Sözleşmeli öğretmenin Özür Durumu hariç il içi ve il dışı tayin hakkı yoktur. Kadrolulara bu hak tanınmaktadır.


2- Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan yapılan il dışı atamaları eşlerinin çalıştıkları kurumun yüzlerce kilometre uzağına yapılmaktadır. İl içi tayin hakları olmadıklarından yapılan bu il dışı atamanın da hiçbir esprisi kalmamaktadır.


3- Sözleşmelilere özür durumundan yapılan il dışı yer değiştirmelerde YOLLUK dahi verilmemektedir. Oysa bu hak kadrolulara tanınmaktadır.


4- Sözleşmeli öğretmenin ek dersinden SSK kesintisi yapılmaktadır. Kadroluların ek derslerinden herhangi bir kesinti yapılması söz konusu değildir.


5- Haftada 15 saat ek dersi olan göreve yeni başlamış bir kadrolu öğretmen, 15 saat ek dersi olan 25 senelik bir sözleşmeli öğretmenden ek derslerdeki SSK kesintisi sebebi ile toplamda daha fazla maaş almaktadır.


6- Sözleşmeli öğretmenler idareci ve ya müfettiş olamazlar. Bu konuda herhangi bir yasal düzenleme ve mevzuat yoktur. Kadroluların bu konuda herhangi bir sıkıntısı yoktur.
7- Sözleşmeli öğretmenlerin hizmet puanları yoktur. Bu sebeple 1 yıl ya da 20 yıl çalışmış olmalarının hiç bir önemi yoktur.


8- Sözleşmeli öğretmenlerin batıdaki okulların norm kadrolarını doldurdukları iddia edilmektedir. Oysaki çoğu genelde 3. hizmet bölgesinde olduğu gibi batıdakiler de ilçelerin en ücra okullarında görevlendirilmektedirler. (istisnalar hariç.)


9- Sözleşmeli öğretmenlerin eş, çocuk, doğum yardımları yoktur. Fakat tüm bu haklar kadrolulara tanınmaktadır.


10- Sözleşmeli öğretmenlerin maaşları her ilde farklılık göstermektedir. Bu konuda bir bütünlük sağlanamamıştır.


11- Bazı illerde maaşlar sözleşmede yer aldığı gibi her ayın 15 inde yatmamaktadır. Ayın 23 ünü ve 24 ünü bulmaktadır.


12- Sözleşmeli öğretmenlik hiçbir zemin hazırlanmadan, özlük hakları vb. hiçbir plan program yapılmadan, yönerge dahi hazırlanmadan hayata geçirilmiş ve sözleşmeli öğretmenler bu sebeple birçok sorunla ve de belirsizlikle karşı karşıya bırakılmıştır.


13- Sözleşmeli öğretmeler de kadroluların almış oldukları Temel ve Hazırlayıcı eğitim kurslarını almalarına rağmen, kadroluların stajyerliği kalkarken, asalete geçerken bu eğitim sözleşmelilere Mesleki Eğitim adı altında verilmektedir. Herhangi bir şekilde asalete geçme söz konusu değildir.


14- Kadrolularda kıdem ve kademe ilerleme varken, sözleşmelilerde göreve yeni başlayanla 25 senelik bir sözleşmeli öğretmen aynı maaşı alacaktır.


15- Milli Eğitim Müdürleri, Yardımcıları, Şube müdürleri, Okul müdürleri ve hatta Bakanlık çalışanları dahi Sözleşmeli öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili net bir bilgiye sahip değillerdir. Her ilde ve her kurumda farklı uygulamalar söz konusudur.


16- Sözleşmeli öğretmenler hakları olan konularda dahi idarecilerin bilgi eksikliğinden ötürü akla gelmedik onlarca sorunla ve problemle karşı karşıya kalmaktadır.


17- Sözleşmeli öğretmenler, Milli eğitim müdürü ve okula gelen müfettişlerden "bakın siz sözleşmelisiniz" diye başlayan sözlerle devamlı tehdit edilmektedirler.


18- Sözleşmeli öğretmen geleceğini göremediğinden gönül rahatlığı ile aile kuramamakta, bankalardan kredi kullanamamakta ve hatta sözleşmeli öğretmenlere kız dahi verilmemektedir.


19- Sözleşmeli öğretmenler Kutsal ve Onurlu bir meslek olduğu halde göğsünü gere gere "ÖĞRETMENİM" diyememektedir. Bakanlık tarafından üvey evlat muamelesi görmektedir. İkinci sınıf insan muamelesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.


20- Sözleşmeli öğretmenler görevli oldukları okullarda öğrencileri tarafından " Öğretmenim siz sözleşmeli misiniz? Siz geçici misiniz?" gibi sorularla rencide olmakta ve bu sorulara cevap vermekte zorluk çekmektedirler.


21- Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri her yıl ocak ayında yenilenmektedir. Yani Sigorta dâhil her sene çıkış-giriş işlemi yapılmaktadır. Uzun süreli sözleşme yapılmamaktadır.


22- Bazı illerde öğretmenlere dağıtılan banka promosyonları kadrolu öğretmenlere dağıtılıp sözleşmeli öğretmenler bu hakkın dışında bırakılmaktadırlar.


23- Sözleşmeli öğretmenlerin maaşları Maliye Bakanlığı tarafından karşılandığından, Bakanlık ödenek sıkıntıyla karşılaştığında, personel sayısında tasarrufa gitmeyeceğinin garantisi var mıdır?


24- Sözleşme metnimizin 13. maddesinin C bendi; (Taraflar, bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir). Bu madde ile Bakanlığın bu konudaki samimiyetini, niyetini ve sözleşmeli öğretmenliğe yaklaşımı gözler önüne serilmektedir. Fakat bu maddeye yapılan hukuki itiraz neticesinde Danıştay tarafından bu maddenin yürütmesi durdurulmuştur.


25- Sözleşmemizin 13. maddesinin D bendi; Personelin sözleşmesi, norm kadronun gerektiği öğretmen temin edildiğinde veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmesi feshedilir. Bu Madde halen yasal olarak yürürlüğünü korumaktadır. Bu da iş garantisinin olmadığının resmi kanıtıdır.


26- Sözleşmemizin 13. maddesini Ğ bendi; Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulamaması durumunda sözleşmesi feshedilir. Bu madde halen yürürlüğünü korumaktadır. Bu da iş garantisinin olmadığının resmi kanıtıdır.


27- Sözleşmemizin 17. maddesi; İş bu sözleşme ……/…/….tarihinden …/…./….. tarihine kadar geçerlidir. Yani her yıl sonunda görevimiz resmi olarak sona ermektedir.


28- Öğretmen olabilmenin yaş sınırı 40`tır. Her yıl görevimiz resmi olarak sona erdiğinden bu yaşa kadar sözleşmeli çalışan bir öğretmenin bu yaştan sonra sözleşmesinin yenilenip yenilenmeyeceği belli değildir.


29- Tüm bu belirsizlikler içerisinde sözleşmeli bir öğretmenin emekli olma ve emekli tazminatı alma hakkı var mıdır? Bu konuda henüz belirsizliğini korumaktadır.


30- Sözleşmeli öğretmenler kadrolular gibi asker öğretmen olarak askerliklerini yapamamaktadırlar. Burada da bir ayrımcılık ve haksızlık söz konusudur.


31- MEB yurtdışı öğretmen görevlendirmelerinde şart olarak "Milli Eğitim Bakanlığında en az 5 yıl (kadrolu) çalışmış olma" yı öne sürmektedir. Yani sözleşmeli olarak MEB`de 20 yıl çalışmak dahi MEB` in yurtdışı öğretmen görevlendirmelerine başvuru hakkını bizlere kazandırmamaktadır.


32- Hükümet geçtiğimiz aylarda 210 bin geçici işçiyi kadroya alarak sözleşmeli personel çalıştırma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstermiştir. Ayrıca bu karar hükümetin Eğitimi tasarruf konusu haline getirdiğinin ve Eğitime verdiği önemin bir kanıtı değil midir?


33- Sözleşmeli öğretmenler bir taraftan mesleklerini icra ederken bir taraftan da kadrolu olmak için yeniden KPSS sınavına hazırlanmaya zorunlu bırakılmışlardır. Fakat Sözleşmeli öğretmenler zaten Bakanlık tarafından KPSS puan üstünlüğüne göre atanmaktadırlar. Yani Kadrolularla atama yöntemi olarak aynı kıstaslara göre bakanlık tarafından atamaları yapılmaktadır. Bakanlık 10 bin kadrolu 10 bin sözleşmeli atayacağı yerde 20 bin kadrolu atamış olsa zaten sözleşmeliler KPSS den aldıkları puanla kadrolu olma hakkını elde etmiş olmaktadırlar. Dolayısı ile olası bir kadroya geçirme durumunda en ufak bir haksızlık söz konusu olmayacaktır.


34- Sözleşmeli öğretmenle kadrolu öğretmenin ortak olan en önemli özellikleri ise aynı eğitimi görmeleri, aynı şartlarda, aynı işi yapmalarıdır.


Sayın Bakanımız Hüseyin ÇELİK :

Her fırsatta sözleşmeli öğretmenle kadrolu öğretmen arasında fark olmadığını dile getiriyorsunuz. İşte bazı küçük (!) farklılıklar.


İki çözüm yolu var :


Birincisi tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, İkincisi de sözleşmelilere iş güvencesi sağlanarak ve kadrolularla (sözde değil özde) aynı haklara tabi tutularak bu farklı uygulamaların, ikiliğin ortadan kaldırılması.


Yorum:

İkinci çözüm yoluna gidildiğinde sözleşmeli öğretmenle kadrolu öğretmen aynı haklara sahip olacaksa, isim olarak bu farkı ortaya koymanın ve sınıf ayrımı yapmanın anlamı nedir? Velilerin aklında soru işareti bırakmanın anlamı nedir?


NOT: (BU TESPİTLER SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER TARAFINDAN YAPILMIŞTIR)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

EĞİTİM İŞ İLANLARI

Sayfayı Paylaş