POMEM HAKKINDA HERŞEY !

Pomem Değerlendirme Ve Seçme İşlemi Sınav yeri ve tarihi planlamalarına ilişkin liste aday sıra numarasına göre hazırlanmıştır.Adaylar değerlendirme ve seçme işlemine aday sıra numarasına göre alınacaktır.
MÜLAKAT MERKEZLERİ TÜM KURULLAR DAHİL OLMAK ÜZERE 19′DUR.
1.Seyrek saçlar ve çok açık olmayan saçlar öğrenciliğe kabul edilir. örnek ; http://www.sacekimiresim.com/yazi/sac-dokulmesi-sebepleri … çoklu resimde 4-5-6 gibi kelliği olanlar kabul edilmez.
2.Yüzde 5 metreden bakıldığında eşgal belirleyici nitelikte olabilecek izi olanların elenmesi
3.Yarık damak ve yarık dudak mevcudiyedi veya ameliyatlı olanların elenmesi
4.Renk körlüğünün muayene edilmesi kısmi veya tam renk körlüğü var ise elenmesi.
5.Gözde göz kapağı düşüklüğü,şaşılık,irislerdeki renk farklılığı,göz kapağına ait ameliyat bulgusu ve benzeri durumları tespit edilenlerin elenmesi.
6.Kulakta eşgal belirleyici yada fonksiyon kaybına sebep olacak nitelikte şekil bozuklukları olanların elenmesi.
7.Kekemelik yada benzeri konuşma bozukluğu olanların elenmesi.
8.Ağız ve diş sağlığı; Bu sisteme ait konjenital anormali ,kronik ve ilerleyici hastalığı işlevsel konuşma bozukluğu olanların elenmesi..
20 yaş dişleri hariç en fazla 5 ve 5den fazla eksikliği olan adayların elenmesi. 5 ve 5den fazla eksikliğini sabit protezle yaptıran adayların elenmesi.
Ayrıca ortodonti tedavisi olanlar kabul edilir.
ön dişler sağ üst 1,2,3 – sol üst 1,2,3 -sağ alt 1,2,3 sol alt 1,2,3 eksiksiz ve protezsiz olacak.ön dişlerde eksik yada protezle düzeltme tespit edildiği takdirde adayların elenmesi.
RESME DİKKATLİ BAKIN.UPLOAD ETTİM.
http://uploaded.to/file/2thyli
9.Boyunda tiroid ameliyatına bağlı iz varlığında elenmesi.
10.Solunum yada dolaşım sistemine ait geçirilmiş ameliyat izi barlığında elenmesi.
11.Göğüs yada sırtta kendi kendine zarar vermesi sonucu veya isim yada şekil çizmek yoluyla oluşmuş izlerin elenmesi.
12.Göğüs kafesine ait gözle görülebilir ileri derecedeki şekil bozukluğu olanların elenmesi..
13.Kambur olanların vb elnmesi.
14.Her 2 kol ,ön kol ve parmaklarda fonksiyon kaybı,şekil bozukluğu,kısmi yada tüm uzuv kaybı,uzunluk kısalık olanların elenmesi.
15.Kollarında ve ellerde kendi kendine zarar verme sonucu veya isim yada şekil çizmek yoluyla oluşmuş izlerin ve tırnak yeme alışkanlığı olanların elenmesi.
16.Yazlık üniforma giyildiğinde açıkta kalan yerlerde 5 metreden eşgal belirleyici olduğu tespit edilen her türlü izi olanların elenmesi.
17.Vücudunun herhangi bir yerinde cilt üstü veya altında metal cisim taşıyanların elenmesi (piercing,çivi vs materyal)
18.Her iki uyluk,diz,bacak,ayaklarda kendi kendine zarar verme sonucu isim yada şekil çizmek sonucu oluşmuş izler elenemesi
19.Vücudun neresinde olursa olsun her türlü kalıcı dövme ve benzeri kalıcı uygulamaları olanların elenmesi
20.Tüm vücuda bakılarak cilde ait kronik ve ilerleyici hastalığı olanların elenmesi.
21.BUNU ÖZELLİKLE YAZIYORUM,ÇOK SORULDU..İYİ OKUYUN BEDEN KİTLE İNDEKSİ 15′İN ALTINDA İSE YADA 30′UN ÜSTÜNDE İSE ELENMESİ
BAYANLARDA 165 CM ERKEKLERDE 167 CM’DEN KISA OLANLARIN ELENMESİ; SÖZ KONUSU OLACAKTIR..!
SÖZLÜ MÜLAKATTA ADAYA SUNUM İÇİN EN FAZLA 3 DAKİKA SÜRE VERİLECEKTİR.
NOT; FİZİKİ YETERLİLİK SINAVI ÖNCEDEN SÖYLEMİŞ OLDUĞUM GİBİ GEÇEN SENENİN AYNISIDIR.ENGELLERE HERHANGİ BİR EKLEME VEYA ÇIKARMA YOKTUR.
ATLAMA BEYGİRİNİN BOYU : 120 CM’DİR.
MEKİK İÇİN; MİNDERİN ÜZERİNDE VE SIRT ÜSTÜ YATARAK ELLER ENSEDE ÇEKİLECEKTİR.
ŞINAV İÇİN;VÜCUT DİK KOLLAR KIRILMAK SURETİYLE 5 ADETTİR.
mekik,şınav ve top mekiği hareketlerinden herhangi birinde eksik hareket yapan adaya her bir eksik için 2 saniye eklenir.
Düz taklayı eksik yapan adaya her bir eksik için 3 saniye ilave edilir.
Denge aletinde yürüme hareketini eksik yapan adaya 6 saniye eklenir,Atlama beygiri de aynı şekilde 6 saniye.

EKFO-Memurlar.net

 * * *


FİZİKİ YETERLİLİK TESTİ



BAŞLAMA KOŞUSU: Aday başlangıç noktasından çık komutu ile birlikte jimnastik sırasına kadar koşacaktır.

1.SIÇRAMA( JİMNASTİK SIRASI): Aday, 5 kez sağa sola sıçrama hareketi yapacaktır. Sıçrama sırasında boyu yani uzunlamasına oluyor 2,5 metre, yüksekliği 40 cm ve genişliği 20cm olacaktır.

2. MEKİK: Aday, minderin üzerine sırt üstü yatarak, mindere yapışık vaziyette, eller ensede olacak şekilde 5 defa mekik hareketi yapacaktır.

3. ŞINAV: Aday, vücudu dik vaziyette sadece kollarını kırmak suretiyle 5 adet şınav çekecektir.

4. TOP MEKİĞİ: Aday, iki nokta arasında yerde duran sağlık toplarına 3 kez dokunacaktır.

5.DÜZ TAKLA: Top mekiğini tamamlayan aday, yer minderinde öne doğru 2 defa takla atacaktır.

6.DENGE ALETİNDE YÜRÜME: Düz takla hareketini yapan aday, denge aletine çıkarak sonuna kadar yürüyecektir. Denge aletinden düşen aday, kaldığı yerden alete çıkarak hareketine devam edebilir. Denge aleti 5 metre uzunluğunda, 70 cm yüksekliğinde ve 10 cm genişliğinde olacaktır.

7. ATLAMA BEYGİRİ: Koşuyu bitiren aday bitiş çizgisinde bulunan atlama beygiri üzerinden atlayacaktır.

NOT: Hareketler yukarıdaki sıra ile yapılacaktır.
Bu sınav 40 Puan üzerinden değerlendirilecektir.



 ERKEKLER 50 SANİYE 40 PUAN (Tam Puan)
BAYANLAR 56 SANİYE 40 PUAN (Tam Puan)



Resmi büyük halde görmek için tıkla

* * *



* * *

4- POMEM SINAVINA GİRECEKLERE TÜYOLAR

SAĞLIK

İlk olarak spor salonunun önünde topladılar.Hiç acele etmeye gerek yok saatinde orda olun yeter.1 0 lu olarak kpss puanı yuksekten başlanarak içeri alınıyor.ilk olarak sağlık.

Dize kadar paçalar sıvanıyor kollar da dirseklere kadar.kapını önünde bekliyoruz.sonra arkadan bi 10 kişi daha çağrılıyor ilk on kişi kapıdan içeri giriyor.ilk olarak boy ölçülüyor bir alet ile sonra kilo.daha sonra İçeride herkes sıra halinde elimizi uzatıyoruz üstüne bakılıyor ve avuç içine.panik yok ölesine bakıp geçiliyor.daha sonra dişlere bakılıyor .yalnız bişi farkettim bi arkadaşın dişine çok baktılar diş mesafesi oldukça fazlaydı yani boşluk.o ne oldu bilmiyorum.bu kadar yani kascak bişi yok. daha sonra tek tek bir perdenin arkasında üstünüzü çıkarttırıyorlar sırtınıza ve önüne bakıyorlar topu topu 2 saniye felan sürüyor rahat olun.yok göbeğim var felan kasmayın.daha sonra dönüyoruz renk körlüğü muhabbeti.kaç görüon burada kaç var .sayılar var bazı yerlerde ise hiçbişi yok sadece bulanık garip şekiller.

Sağlık kontrolu bu kadar.

Herkes girdikten sonra cama elenenler asılıyor.33 kişi elendi

SÖZLÜ

Burada yine aynı sıra ile kapı önündeyiz.Herkes kutudan bi kart çekiyor başlayın düşünmeye en az 10 dakkanız var İLK giren biraz şansız olabilir.Sorular burada yayınlanan soruların aynısı.Mesela bana laiklik çıktı.Tavsiyem soruların hepsinin çıktısını alın ve yanınızda getirin.Eğlenceli olan ise soru elimde diğer elimde cevaplardı.herkes bakıyordu hatta ben girecektim hemen yan tarafa bırakılmış bir sürü çıktı kaynıodu.biraz baktım kağıtlardan (daha önceki arkadaşlr oraya bırakmış)kimse bişi demiyor sakın kasmayın sizin konuşmanıza bakıyorlar.İçeriye tek tek giriliyor.içeride saygılı olun konuşkan olun kekeme olmayın çok eeee ıııı yapmayın.oratda bi sandalye oraya oturup adını soyadını memleketi doğum tarihi anne baba meslek söleyip konum şu deyip açıklamaya başlıosun zaten yarıda tamam yeterli diolar.gür sesli olun çokta bağırmayın askerlik gibi :D …kasacak hiçbişi yok elenenler hakkında bi fikrim yok bu mülakatta. Zaten 10 kişi elediler.

SPOR

Hepimizi içeri alıp parkuru gösterdiler ve bir polisde uygulamalı olarak anlattı.internetteki resmin aynısı birçoğumuz görmüştür.alan basketbol sahası.altı dümdüz spor giymeyin kayıp düşmeyin sakın :D bir polis ağabeymiz yaparken süre tuttuk 46 saniye geçti ve sallana sallana koştu kasmadan.ilk olarak bır uzun tahta var bi sağa bi sola atlıyoruz 5 kere. Hani ip atalamak varya onun gibi nasıl atlardık hatırlayın hepimiz bir kere olsa yapmış tır yada görmüştür. İki ayağımızı aynı anda sağa sola atıyoruz tahtanın üstüne tahta yerden max 45 cm yuksseklikte.daha sonra koşup mekiğe yatıyoruz yalnız bu nizami tutan yok ayklar kırık yani ter V şeklinde 5 tane ç.ekip kalkıp şınava gidioz o da 5 adet sonra kalkıp topa değiyoruz ilk önce uzaktaki topa sonra diğer topa 3 kere tık tık tık bu kadar çok basit sonra sağının köşesinden dönüp normal bildiğimiz yatkta bile yaptığımız takla 2 tane DÜZ takla TERS takla yok. Hmen kalkıp denge çubuğuna gidioz(polis abeyler dediler ki gözünüz açık takla atın ve kalkınca 1-2 kere zıplayın başdönmeniz geçsin yoksa denge çubuğuna çıkamazsınız yani düşersiniz.)denhe çubuğu sanırım 10 cm genişlikte uzunluğunu hatılamıom düşcem die korkmuştum :D sanırım 4 metre veya 3 metre ondan atladıkmı iş tamam deli gibi koşup şu beygirmdir eşek midir onun üstünden atlıoz işlem tamam.atlayın diolar nasıl atlarsanız atlatın yeterki atlayın salto yapın uçun ama atlayın.ben denge çubuğundan indip acaip bi deparla onun üstüne elimi koyup kedimi diğer tarafa yere attım.rahat olun minder var

Bundan elenen olmadı.
Sitemiz POMEM bölümünde yazışmak ve sizde neler olduğunu yazmak istiyorsanız tıklayınız
ESKİŞEHİR
Eskişehir"de bugün sınava giren aday sayısı 150 idi.
1.Aşama(Ön Sağlık Kontrolü)
Buraya 15-20 kişilik gruplar halinde kontrolün yapılacağı kapının önünde bekletiyorlar, daha sonra 5 erli gruplar halinde içeri alıyorlar.Renk körlüğ testinin yaptıktan sonra,arkadaki kabinlere geçip sadece altınızda kilot kalacak şekilde üstünüzü soyunmanızı istiyorlar.2 tane bayan doktor var.Elinizin üstüne kağıt koyuyor,elinizin titreyip titremediğine falan bakıyorlar,dişlere bakıyorlar,baştan asağı önünüzden ve arkanızdan süzüyorlar.Burada işlem bitiyor.
Yüzünde yara olanlarla ilgili şunu söyleyebilirim,bi arkadaşın dudağının üstüne dikiş izi vardı, bu arkadaşın yüzündeki izi son anda çıkarken fark etmişler.Maalesef o arkadaş elendi.
Fakat benimde kaşımda dikiş izi var,sol kaşımda ortadan ikiye bölünmüş şekilde dikiş izi var beni elemediler.
Eskişehir"de Ön Sağlık"tan elelen sayısı 25.
2. Aşama(Sözlü Mülakat)
Mülakat saat 13:00 te başladı.
Bu aşamada da ilk aşamada olduğu gibi 15-20 kişilik gruplar halinde sınav salonun kapısının önünde bekletiyorlar.Burada beklerken kapının önünde polisler içeri girerken ne yapamız gerektiği konusunda bilgi veriyolar.Bizden içeri girdiğimizde kafa selamı vermemiz gerektiği yönünde (hazır ol vaziyetinde kafamızı önümüze eğip selam vermek) ve isim soyisim söyleyip sorulan soruyu cevaplamamamız yönünde telkinler veriyor kapıdaki polisler.
Ayrıca dışarı çıkan adaylar içeride ne sorulduğunu dışarıdaki polislere söylüyor,dışarıdaki polislerde""bakın arkadaşlar içerde arkadaşlarınıza empati nedir,halkıçılık nedir,milliyetçilik nedir? diye sormuşlar.Sizede aynı soru denk gelebilir""deyip sorulan soruyu söylüyor.Sizde o ara kendi aranızda konuşma fırsatı buluyorsunuz.
Daha sonra 5 erli gruplar halinde içeri alıyorlar.Siz içeri girdiğinizde 5 kişi kurulun karşısında oluyor,sizde 5 kişilik grubunuzla diğer bi tarafta onları bekliyorsunuz.Yani mülakat esnasında kurulun karşısında yalnız değilsiniz.10 arkadaşınız daha var yanınızda.Bir aday sözlü mülakatını yaparken diğer aday,sorusunu çekmiş vaziyette sorusu hakkında düşünme fırsatı buluyor.Önünüzdeki kişi ne kadar uzun konuşursa sizin düşünme payınız o kadar oluyor.Benim önümdeki kişi 1 dakikadan az konuştu,benim düşünme payım 1 dakikadan az oldu yani.Mülakat sorum ""Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini neler belirler"" gibi bi soruydu.
Sözlü mülakatta sadece bu soruyu cevaplamamıza fırsat veriyorlar.Neden polis olmak istiyosun ,ne mezunusun gibi bir soru sormadılar kimseye.Önümdeki 9 kişinin(kendimide sayarsam 10 kişinin) mülakatına tanıklık ettim,mülakat sırasında adaya çaooraz sorgu ya da yanlış söyledin tarzında hiçbir müdahele yapılmıyor.Sadece adayın söyledikleri kısaysa söyleyeceklerin bu kadar mı diyorlar(Çok kısada olsa açıklama yapanlardan elenen görmedim,yani kısa veya uzunluğu önemli değil).Aday bu kadar diyor,mülakatı bitiyor.Ve her adayın konuşmasının ardından teşekkür ederiz deyip adayları uğurluyorlar.Çok fazla stres yapmaya gerek yok.Rahat olun,düzgün konuşun,temiz giyinin,bence geçememeniz için hiçbir neden yok.
Sözlü mülakatta elenen kişi sayısı 10.
3. Aşama(Fiziki Yeterlilik Testi)
Mülakat saat 17:00 sularında başladı.
Daha önce burada açıklanan parkurun aynısı.Bir öğrenci parkuru uygulamalı olarak gösteriyor ilk önceTakla benim okul yıllarımdan beri hep kabusum olmuştur.:)Sınava girerken tek korkum oydu.Sınavdan bir hafta önce evde minderi önüme serip takla atmayı denemiştim ama evde o cesareti göze alamadım 15 dakika minderle göz göze gelip takla konusunda hamle yapamamıştım ama orda oldukça nizami şekilde 2 taklayıda attım.Parkurun zorluğu kişiden kişiye göre değişir,yaklaşık 15 kişinin mülakatını izledim,herkes parkuru tamamladı,çok fazla oyalananda olmadı.Parkurda 2 taklayı attıktan hemen sonra yürüme tahtası hemen önünüzde.Tahtanın üstüne hemen çıkmayın,tahtanın üstüne hemen çıkarsanız,düşme ihtimaliniz çok kuvvetli.Hızlı olup çabuk bitirevereyim derken dengeyi kaybedip zaman kaybetmeyin,2- 3 saniye bekleyip tertemiz biçimde denge aletine çıkın ve geçin,süre zaten yetecektir.Çoğu kişinin verdiği öneri gibi benimde verebileceğim öneri bu.
3. aşamadan elenen kişi sayısı 10.
Saat 19:30 sularında spor mülakatında elenen adaylarda belirlendikten sonra yorucu bir gün sona erdi.
Aklıma gelmişken söyleyeyim,bu 3 aşamaya da bayan adaylar ilk önce alınıp,erkek adaylar daha sonra alındı.Eskişehirde bugün yaklaşık 20 bayan aday vardı sabahtan.Sonunu bilmiyorum.
Eskişehirde bugün mülakat listesinde adı olan kişi sayısı:150
Sınava gelmeyenlerin sayısı:5(Tam emin değilim ama en az 5 kişi vardı)
3 aşama sonunda elenen kişi sayısı:45
Genel anlamda rahat olan,heyecan yapmayan birisi için zor olmayan bir sınav.Sabah sağlık kontrolünde elenmezseniz pek bi sorun olacağını sanmıyorum.
Herkese sınavlarında başarılar.

MEMURUZ.NET

* * *

SAĞLIK AŞAMASINDA BOY-KİLO KONTROLÜ

Şişmanlığı ölçmede  en yaygın olarak kullanılan ölçüt “Beden Kitle İndeksi”dir. Hesaplanması ise oldukça basittir:                             
 BKİ = Ağırlık (kg)  / Boy2
Örneğin  1,70 boyunda 82 kilosunuz
BKİ=82 / 1,702 = 28,3’dür.
Sizde BKİ ‘nizi hesaplayıp kilonuzu aşağıdaki tabloya göre değerlendirebilirsiniz 
 Zayıf                       :  18,5
Normal                   : 18,5 - 24,9
Hafif şişman           : 25 - 29,9
1. Derece Şişman   : 30 – 34,9
2. Derece Şişman  : 35 – 39,9
3. Derece Şişman  : 40 ve üstü
Beden Kitle İndeksi 15 ila 30 arası olanlar PMYO sınavına başvuruda bulunabilmektedirler.
* * *


MÜLAKAT SORU VE CEVAPLARI


1-) İnkılâpçılık ilkesini anlatınız.

İnkılâp, bir toplumun önemli kurumlarını kısa bir süre içinde değiştirip kendini yenileştirmesi atılımıdır. Tarihte önemli, büyük inkılâplar görülmüştür. Atatürk yönetimindeki Türk Milleti de tarihteki en önemli İnkılâplardan birini gerçekleştirmiştir. Bir toplumda durup dururken inkılâp yapılmaz, inkılâpların tarihten gelen büyük sebepleri vardır. Türkler bir zamanlar dünyanın önemli devletlerinden biri olan Osmanlı Devletini kurmuşlardı. Bu devlet yüzlerce yıl dünyanın sayılı güçlerinden biri olarak kaldı. Ama Batı'da gelişen akıl ve bilim çağına ayak uyduramadığı için geride kalmaya, güçsüzleşmeye başladı.Birinci Dünya Savaşı sonu yenilgi ve parçalanma, Atatürk'e, Türk milletini bir araya getirip mücadele etme ve yapıyı yenileme düşüncesini ve bunu gerçekleştirme azmini vermiştir. Bu azim ve kararlıkla yola çıkan Atatürk, büyük bir inkılâp yapmış ve ülkeyi bir çağdan alıp başka bir çağa götürmüştür.

2- Laiklik ilkesini anlatınız.

Laiklik; devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır. Laiklik ilkesi Atatürk’ün Cumhuriyetçilik ile beraber önem verdiği iki ana ilkeden biridir.

Atatürk'ün Laiklik ile İlgili Bazı Sözleri ( Atatürk’e göre Laiklik )

Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir. (1930)

Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. (1930)

Son olarak laiklik ilkesi 1937 yılında anayasamıza girmiştir.

3- Halkçılık ilkesini anlatınız.

Bir milleti oluşturan, çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların içinde bulunan insanlara halk denir. Bu bakımdan halkçılık ilkesi hem cumhuriyetçilik hem de milliyetçilik ilkelerinin zorunlu bir sonucudur. Halkçılık ise bir millet içindeki çeşitli insan gruplarının çıkarına ve yararına bir siyaset izlenmesi, halkın kendi kendini yönetmeye alıştırılmasıdır. Halkçılık, milleti oluşturan tüm unsurlar arasında eşitliğin sağlanmasıdır. Bu önemli ilke sınıf ayrımcılığını reddeder, sınıf dayanışmasını esas alır. Atatürk’e göre halkçılık toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum istemidir. (1921)

4- Milliyetçilik ilkesini anlatınız.

Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya, bu çalışmayı ve bilinci, diğer kuşaklara da yansıtmaya "milliyetçilik" denilir. Bu tanıma göre milliyetçiliğin en önemli öğesi "millet" olmaktır. Atatürk’e göre ‘‘Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına, Türk milleti denir’’. (1930)

Atatürk’e göre Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de, o kadar kuvvetli olur. Atatürk’ün Milliyetçilik anlayışı millet için çalışmayı, milleti yüceltmeyi ve ülkenin dünya devletleri arasında hak ettiği yere gelmesi için çaba göstermeyi gerektirir.

Atatürk’ün Milliyetçilik ilkesi ırkçılığa karşı olup kendini Türk sayan herkesi Türk kabul eder.

5- Cumhuriyetçilik ilkesini anlatınız.

Doğrudan millet egemenliğe dayanan, yöneticilerin halkoyuyla ve belirli bir süre için seçilmesiyle oluşan yönetim biçimine ‘‘Cumhuriyet’’ denir. Cumhuriyetçilik ilkesi laiklik ile beraber Atatürk’ün en çok önem verdiği iki ana ilkeden biridir. Devletimizin temel yapısını ve biçimini belirleyen ilkedir. Devletin yönetiminde yetki, milletçe seçilmiş meclistedir. Cumhuriyetçilik ilkesi monarşiye, oligarşiye ve aristokrasiye karşıdır. Monarşilerde devletin başı, belli bir aile içinden çıkar, normal koşullar altında, ölünceye kadar iş başında kalır. Yerine yine aynı aileden bir başkası gelir. Her monarşide, aile içinden kimin hükümdar olacağı belli bazı kurallara göre saptanır. Cumhuriyette ise yöneticiler belli bir süre içinde seçimle iş başına gelir ve halk tarafından değiştirilebilir.

6- Devletçilik ilkesini anlatınız.

Devletçilik, temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. Ama bu yapılırken sosyalist model benimsenmez. Elinde sermayesi olan vatandaşlar, istedikleri biçimde üretime katılabilirler. Devlet bunlara engel olmadığı gibi üstelik gereken tedbirleri alarak işlerini kolaylaştırır, kişileri üretim ve ticaret işine özendirir. Devlet, toplumun yararı gözetilerek düzenleyicilik, planlayıcılık, işletmecilik görevlerini üstlenir.

Devletçilik ilkesi ekonomiyi tümüyle özel sektöre bırakan liberalizm ile ekonominin tamamen devletin denetiminde olduğu sosyalist ekonomiden farklıdır. Devlet bir yandan özel sektörü destekler, diğer yandan onun giremediği alanlara doğrudan katılır.

Bu ilke doğrultusunda Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmış, I. Ve II. Beş Yıllık Kalkınma Planları uygulanmıştır.

7- Atatürk’ün Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözünden ne anlıyorsunuz?

Yurtta sulh, cihanda sulh" ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 20 Nisan 1931'de söylenen ve anayasada yer alan temel dış politika ilkesidir. Dünyada olabilecek herhangi bir rahatsızlığın herkese zarar verebileceğini, bu yüzden de milletlerin diğer milletlerin sorunlarına kayıtsız kalamayacağını ifade eden Atatürkçülüğün bütünleştirici ilkelerindendir.

Atatürk’e göre ‘‘Sulh milletleri refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur.’’ (1938) Sürekli savaş halinde bir devlet huzur ve mutluluktan uzaktır. Bu yüzden milletlerin saadete ermesinde kalkınmasında barışın önemi büyüktür. Çünkü sanat olsun, bilim olsun, spor veya başka bir alan olsun ancak barış ve huzur ortamında ilerleme gösterebilir.

8- Atatürk’ün ‘‘Muasır Medeniyet’’ sözünü açıklar mısınız?

Atatürk'ün "muasır medeniyetler" den kastı teknolojik, bilimsel, ekonomik ve sanatsal gelişmelerdir. Onun gösterdiği hedef kültürel, inançsal ve geleneksel değerlerimizi yitirmeden medenî olabilmektir. Bu medeniyet neredeyse "muasır medeniyet" orasıdır.Bugün ülkemiz hala gelişmekte olan ülkeler sınıfındadır ve bence gelişmiş bir ülke olabilmek için yapmamız gereken öncelikli şey dışa bağımlı olmaktan kurtulup üreten bir toplum olmaktır. Üretmekten kastım sadece ekonomik anlamda değildir. Her alanda üretici olmalıyız ve her konuda tarz sahibi bir ülke olabilmeliyiz. Bu noktaya geldiğimiz zaman muasır medeniyetler seviyesini sadece yakalamakla kalmayıp bu seviyeyi geçmiş oluruz.



9- Kuvvetler ayrılığı prensibini tarif eder misiniz?

Güçler ayrılığı, yasama, yürütme ve yargının birbirlerinden bağımsızlığını anlatır. Ancak ülkemizde güçler ayrılığı kavramı öncelikle yargının yasama ve yürütmeden bağımsızlığı konusunu gündeme getirmektedir. Hukuk devleti kavramının önemli bir parçası yargı denetimidir. Yargının yasama ve yürütmeyi denetleyebilmesi, iktidarın keyfiliğini önleyebilmesi öncelikle yargının bu organlardan bağımsız olmasını zorunlu kılar. Bu zorunluluk 18. Yüzyıldan bu yana demokrasinin önemli bir unsuru olarak anılmaktadır.

10- İlk yardım nedir ve ülkemizde ilk yardım konusunda yaşanan sorunlar nelerdir?

Herhangi bir hastalık veya kaza sonucu sağlığı tehlikeye girmiş olan kişi veya kişilere durumlarının daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, çevre imkânlarından yararlanılarak ve ilaçsız olarak yapılan geçici müdahaleye ilkyardım denir. İlkyardımı yapacak olan kişi mutlaka teorik ve uygulamalı ilkyardım eğitimi almış olmalıdırİlkyardımın amaçları; hayatî tehlikeyi ortadan kaldırmak, hastanın veya kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek ve iyileşmeyi kolaylaştırmaktır. Başka alanlarda olduğu gibi ilk yardım konusunda da ülkemizde yaşanan en büyük sorun eğitimsizlikten kaynaklanmaktadır. Maalesef ülkemizde ilk yardımın önemi kavratılamamıştır.

11- Demokrasi kavramını açıklar mısınız?

Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler. Demokrasi, diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu konuda “Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler’’ demiştir.

12- Başarıyı nasıl tanımlarsınız?

Başarıyı genellikle birinci olmak şeklinde görürüz. Sınıf birinciliği, okul birinciliği her zaman toplumdan takdir görür. Elbette ki bunların da bir başarı olduğu muhakkaktır. Fakat bence asıl başarı insanın kendi yetenekleri ölçüsünde yapabildiği en önemli iştir. Bir 400 metre koşucusunun kalkıp yürümesi bir başarı sayılamaz. Ancak engelli birisinin birkaç adım atabilmesi büyük bir başarıdır. Şu da var ki başarı için yalnız zekâ ve yetenek yetmez, inanç ve azim de gerekir. Bunlar bir araya geldiği zaman başarı da arkalarından gelecektir.

13- Başarıda takım çalışmasının rolü nedir?

Takım ruhu, takımı oluşturan tüm bireylerin takımın amacı yönünde bütünleşmeleri ve birlikte hareket etmeleri sonucunda takımda ben imajı yerine biz imajının oluşması olarak yorumlanabilir. Bir örnek vermek gerekirse üç tane 1 sayısı ayrı ayrı yazıldığında alacağı değer 3’tür. Çünkü üç tane 1 sayısı toplandığında sonuç 3 çıkar. Fakat bu 1’ler yan yana gelirse 111 olur. Bu basit örnek bize bir amaç doğrultusunda birleşmenin ve takım olmanın önemini açıkça göstermektedir.



14- Takım sporları ve bireysel sporları örneklerle karşılaştırabilir misiniz?

Bireysel sporlara örnek olarak atletizm, güreş, tenis, masa tenisi, golf, bisiklet ve araba yarışları verilebilir. Takım sporlarına ise voleybol, basketbol, hentbol ve futbol örnek gösterilebilir. Bireysel sporlar ile takım sporları arasındaki en önemli fark ‘‘amaç’’tır. Bireysel sporlarda amaç bireyin kendi başarısıdır. Takım sporlarında ise amaç grubun başarısıdır. Takım sporlarında başarıya ulaşmak için yardımlaşma ve dayanışma görülürken bireysel sporlarda böyle bir durum söz konusu değildir.

15- İnternetin fayda ve zararlarını açıklayınız.

İnternet, bilgisayar ağlarını kapsayan uluslararası bir ağdır. İnternet sayesinde dünyanın en büyük kütüphanelerinde araştırma yapılabilir, internet üzerinden eğitim veren bir üniversitede okuyup mezun olunabilir, farklı mekânlardaki arkadaşlarla sohbet edilebilir, alış-veriş yapılabilir hatta uçak bileti bile satın alınabilir. Hayatımızı bu kadar kolaylaştıran internetin elbette ki zararlı yönleri de vardır. İnternet ortamında denetim neredeyse yoktur. Zararlı içeriğe sahip sitelere çocuklar ve gençler kolayca erişebilmektedir. Maalesef bu durum çocukların ve gençlerin psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkiler.

16- Empati nedir, empatik iletişimden ne anlıyorsunuz?

Carl Rogers’a göre, empati, kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyup onun duygu ve düşüncelerini anlaması ve bunu tekrar karşısındakine iletmesidir. Empatik iletişim demek olaylara çok yönlü bakabilmek demektir. Olaylara farklı açılardan bakabilen ve başka insanların gözünden aynı olayın değişik açılarını görebilen insanlar empatik iletişim kurabilme becerisine sahip demektir.

17- Eleştiri nedir, nasıl olmalıdır?

Eleştiri, bir eserin, bir konunun doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek maksadıyla inceleme işidir. Fakat toplumdaki genel kanı eleştirinin konuya sadece olumsuz yönleriyle bakmak olduğu şeklindedir. Öncelikle eleştiri yapan kişinin konu hakkında bilgi sahibi olması ve laf olsun diye konuşmaması gerekir. Daha sonra yapılan eleştiri gerçekçi olmalı ve doğruları yansıtmalıdır. Elbette ki yapılan eleştirinin dengeli olması da gerekir. Yani sadece olumlu veya sadece olumsuz açıdan eleştiri yapılmamalıdır. Ayrıca eleştirinin, yapılan kişiye veya konuya katkı sağlaması da önemlidir.

18- Demokratik bir toplumda polisin rolü nedir?

Demokratik sistemlerde halkın temel hak ve özgürlükleri hukuk yoluyla garanti altına alınmıştır. Bu hak ve özgürlüklere kesinlikle dokunulamaz. Bu dokunulmazlığı sağlamak ve garanti altına almak için güçlü bir teşkilata ihtiyaç vardır. İşte bu teşkilat emniyet teşkilatıdır. Güçlü bir emniyet teşkilatı topluma güven verir. Ancak toplum içinde adaletin tesis edilmesi konusunda herhangi bir eksik veya hatalı uygulamaya meydan vermemek için, polis memurları meslekî yeterlilik için gerekli olan hukukî mevzuatı bilmeli ve uygulamada meslekî etik (ahlak) ilkelerine riayet etmelidir.

19- ‘‘Üzüm üzüme baka baka kararır’’ sözünü açıklayınız.

İnsan etkileşime ve etkilenmeye açık bir varlıktır. Karşısındakini etkileyebildiği gibi ondan etkilenebilir de. Hatta çevremize dikkat ettiğimizde bunun birçok örneğini görebiliriz. Mesela esneyen birisini gördüğümüzde biz de ister istemez esneriz. Farklı bir şiveyle konuşan insanların arasında yaşayanlar bir süre sonra aynı şiveyle konuşma eğilimi gösterirler. Sadece bu örneklerdeki gibi yalnızca davranış olarak değil huy ve karakter olarak da insan insandan etkilenir. Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan diye boşa dememişlerdir.

20- Avrupa Birliği hakkında bilgi veriniz.

Avrupa Birliği'nin temelleri 1951 yılında, 6 ülkenin katılımıyla oluşturulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'na ve 1957’deki Roma Antlaşması'na dayanmaktadır. Avrupa Birliği üç farklı topluluğun 1957’de oluşturduğu birlikten doğmuştur. Bu topluluklar, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu’dur. O dönemden bu yana, birlik yeni üyelerin katılımlarıyla boyut olarak büyümüş; var olan yetkilerine yeni görev ve sorumluluk alanları ekleyerek gücünü arttırmıştır. 1 Mayıs 2004’te en büyük katılım yaşanmıştır. Tam 10 yeni ülke birliğe katılmıştır. 2007’de Bulgaristan ve Romanya’nın katılımıyla üye sayısı 27’ye yükselmiştir. Türkiye 1995 yılında Gümrük Birliğine üye olmuştur. Türkiye şu anda tam üyelik müzakereleri devam eden aday ülke konumundadır.

● AB’yi kuran 6 ülke: Fransa, İtalya, Lüksemburg, Belçika, Almanya ve Hollanda ( FİLBAH )

21- ‘‘Atılan ok geri dönmez’’ sözünü açıklayınız.

Kimi zaman iyi düşünüp taşınmadan, olacakları hesaplamadan bazı eylemlere girişir ve sonuçta pişman olur insan. O anda ilk durumuna dönmek ister ama bu mümkün değildir. Çünkü olan olmuş, çoktan iş işten geçmiştir. Örneğin söz ağızdan çıktıktan sonra geri alınmaz. Patlatılan bir bombanın geri dönüşü yoktur. Ölen bir insanı hayata döndürmek imkânsızdır. Bu yüzden bir iş yapmadan önce iyi düşünmeli ve öyle karar vermelidir.

22- İnsan hakları kavramını açıklar mısınız?

İnsan hakları kavram olarak tüm insanların sahip olduğu kabul edilen "temel hak ve özgürlükleri’’ içine alır. İnsan hakları, ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.
İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır.
Yani bütün insanlar hürriyet, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.Bütün hukuk devletlerinde olduğu gibi ülkemizde de insan hakları anayasa ile güvence altına alınmıştır.


23- ‘‘Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır’’ sözünü açıklayınız.

Hemen her şeyin, her insanın bir kusuru, bir eksiği vardır. Hatasız kul olmaz. Dolayısıyla insanın mükemmel bir dost, arkadaş ve sevgili aramaya çalışması boşunadır. Böyle bir dost bulamayacağı gibi, dostsuz kalması da mümkündür. Bu bakımdan insan bir şey elde etmek, bir dost bulmak istiyorsa onları kusurları ile kabul etmeye hazır olmalıdır.

24- ‘‘Yanlış hesap Bağdat’tan döner’’ sözünü açıklayınız.

İnsanın yaptığı yanlış bir iş mutlaka karşısına çıkacaktır. Çünkü yanlış bir yolda yürüyen insan bunun neticesi ile er geç karşılaşır. Ayrıca ortaya çıkan bir yanlışlık çok geç de olsa, kesinlikle düzeltilmelidir.


25- Ülkelerin kalkınmasında sizce eğitimin rolü nedir?

Eğitim bireye davranış kazandırma, bireyde istenilen davranış değişikliğini meydana getirme faaliyetleridir. Bir toplum için eğitimse kalkınma ve gelişmenin kilometre taşlarından biridir. Eğitim sayesinde toplumda var olan birçok olumsuzluk giderilip, kültür ve medeniyetin gelişmesi sağlanabilir. Bu halde eğitim toplum için hayatî önem taşır. 1993 yılı sonunda Adalet Bakanlığı tarafından ülkemiz ceza ve tutuk evlerinde yapılan taramada, eğitim seviyesi yükseldikçe suçluluk oranı düştüğü neticesi ortaya çıkmıştır. Bu durum eğitimin önemini açıkça gözler önüne sermektedir.

26- ‘‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir’’ sözünü açıklayınız.

‘‘Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir’’ şeklinde bir söz vardır. Gerçekten de insanın yaptıkları yapacaklarını gösterir. İnsanoğlu bugün ne yapıyorsa yarın ve öteki gün de büyük ihtimalle aynı şeyi yapacaktır. Yani bir işin nasıl sonuçlanacağı, işin bugünkü durumundan belli olur.

27- ‘‘Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz’’ sözünü açıklayınız.

Denizi oluşturan damlalardır. Damlaları reddeden ve kabul etmeyen insan denizi de reddetmeye mahkûmdur. Yani anlatmak istediğim, her çok olan şey muhakkak azdan olur. Kim ki elindekinden hoşnut olmuyor, onunla yetinmiyor ve onu hor görüp geri çeviriyorsa büyük bir hata işliyor demektir. Küçük şeylere sahip çıkmayan, onların birikmesiyle olmuş olan çoğu da kaybetmiş sayılır.

28- ‘‘Lafla peynir gemisi yürümez’‘ sözünü açıklayınız.

Oturduğu yerden ülkenin tüm sorunlarını çözen nice insan görmüşüzdür. Bunları eğer iş başına getirsek çoğu hiçbir şey yapamaz. Çünkü konuşmak ile yapmak arasında çok fark vardır. Konuşmak kolay, yapmak ise zordur. ‘‘Akıl çoğalınca söz azalır’’ diye güzel bir deyiş vardır. Yani çalışan ve iş yapan insanlar az konuşurken, çalışmayan ve boş boş oturan insanlar çok konuşur.

29- Terörün ekonomik ve sosyal yönden zararlarını açıklayınız.

21. yüzyılda, birçok ülkenin ulusal bütünlüklerini hedef alan ve birçok ülkedeki demokratik sistemin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan birisi terördür. Terör, günümüzde birçok ülkenin ekonomik, ticari ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen evrensel değerleri yok eden “Küresel” bir nitelik kazanmıştır. Terörün ekonomik açıdan en büyük zararı ülkelerin kalkınmasını yavaşlatmasıdır. Jeostratejik, jeopolitik ve jeoekonomik açılardan önemli bir konuma sahip olan Türkiye, yıllarca ülkede yaşanan terör olaylarının sebep olduğu istikrarsızlıklar yüzünden üretimin artırılmasına yönelik yatırımlara ağırlık verememiş ve bunun sonucunda kalkınmasını tamamlayamamıştır.

Sosyal yönden zararları; toplumda huzur ve güvenin yok olması, korku ve endişenin hâkim olması, ülkenin sürekli bir kaos ortamında bulunması, insanların gelecekten umutsuz olması sayılabilir.

30- Küresel ısınma ve kuraklık konusunda bilgi veriniz.

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü’nün hazırladığı senaryoya göre 2070’te Türkiye genelinde sıcaklıklar 6 derece kadar yükselecek, Karadeniz Bölgesi dışında yağışlar iyice azalacak. Ekosistem değişince, birçok canlı türü de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Eldeki verilere göre küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, yaz aylarında Türkiye’nin batısında sıcaklıklar 5 ila 6 derece, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 3 ila 4 derece yükselecek. Kış aylarında da sıcaklıklar 2 ila 3 derece yükselecek. Senaryoya göre, 2070 yılında Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 10 ila 20’lik artış gösterecek, güneyde ise yüzde 30’a kadar azalacak. Uzmanlar küresel ısınmayla mücadele konusunda, öncelikle, sera gazlarının yayılımının azaltılması gerektiğini vurguluyorlar.

31- Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini en iyi hangi kriterler gösterir?

Bir ülkenin eğitim, ekonomi, sağlık, spor, bilim ve sanat gibi farklı alanlarda gösterdiği gelişme o ülke hakkında bir fikir verebilir. Bir ülkenin gelişmişliğini gösteren bir başka ölçüt ise diğer dünya devletleri tarafından örnek alınmasıdır. Mesela günümüzde Japonya, ABD ve Almanya gibi devletler başka ülkelerce örnek alınmaktadır. Eğer bir ülke farklı toplumlarca örnek alınmaya başlamışsa o ülkenin gerçekten gelişmiş bir ülke olduğu söylenebilir.

32- ‘‘Açık yaraya tuz ekilmez’’ sözünü açıklayınız.

Acısı ve derdi taze olan bir kimsenin üzüntüsünü artıracak söz ve davranışlardan kaçınmak gereklidir. Örneğin sinirlenmiş bir insana onu kızdıracak bir söz söylemek o insanı çileden çıkardığı gibi bu sözü söyleyen insanın da zarar görmesi muhtemeldir. Ateşe körükle gitmek deyiminin de bu sözle yakın anlamda olduğu söylenebilir.

33- ‘‘Açma sırrını dostuna o da söyler dostuna’’ sözünü açıklayınız.

Sır özeldir ve gizli tutulmalıdır. Onun gerçekten duyulup yayılması istenmiyorsa, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa o da ağzından kaçırabilir ya da yakınına anlatabilir, bunu başkaları duyabilir ve böylece saklamaya çalıştığın şey sır olmaktan çıkar, yayılır.

34- ‘‘Acele işe şeytan karışır’’ sözünü açıklayınız.

Sakin olmak ve itidalli hareket etmek her zaman gereklidir. Çünkü acele eden bir insanın hata yapma ihtimali sakin bir insandan daha fazladır. En iyi bilinen ve yapılan iş dahi aceleye getirildiğinde yarım yamalak ve eksik yapıldığı görülecektir. Bunun sebebi acele eden kişi aklî melekelerini tam olarak kullanamaz. Bu sebeptendir ki acele giden ecele giden demişlerdir.

35- Ülkemizdeki trafik kazalarının nedenleri hakkında bilgi veriniz.

Ülkemizde karayolu trafik kazaları ve bunların sebep olduğu maddî ve manevî yaraların gün geçtikçe arttığı malumdur. Günümüzde trafik kazaları, savaşlar ve depremlerdeki kadar insan ölüm ve yaralanmasına neden olmakta, maddi zararlar da yıldan yıla artmaktadır. Gerçekten de uykusuz, yorgun ve alkollü araç kullanma gibi temel nedenlerle sadece 1999 yılında ülkemizde 438.338 karayolu trafik kazasında 4.596 kişi ölmüş ve 262 milyon dolar maddi hasar meydana gelmiştir. Ülkemizle diğer Batı Ülkeleri arasında kazalar karşılaştırıldığında ülkemizde trafik kazalarının artmasının temel nedeninin karayoluna ağırlık verilmesi, demiryollarının ihmal edilmesi olduğu görülmüştür. Hâlbuki karayolunun, demiryoluna göre 18 kat daha tehlikeli olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Trafik Araştırma Komisyonu’nun 2001 raporundaki çözüm önerileri şunlardır: Raylı sistem yatırımlarına daha fazla kaynak ayrılması, bölünmüş yol yapımına önem verilmesi, sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi.


36- Ülkemizin deprem riski ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi veriniz.

Deprem, yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ya da yanardağların püskürme durumuna geçmesi nedeniyle oluşan sarsıntılardır. Ülkemiz topraklarının %92'sinin deprem riski taşıdığı, nüfusumuzun da %95'inin bu bölgeler üzerinde yaşadığı bilinmektedir. Konya ve Mardin gibi yörelerde deprem riski az iken diğer bölge ve şehirlerimizde bu risk çok fazladır. Ülkemizden geçen en önemli fay hattı Kuzey Anadolu levhasıdır. Depreme karşı alınacak önlemler 3 gruba ayrılır. Bunlar:

üDeprem öncesinde alınacak önlemler

üDeprem sırasında alınacak önlemler

üDeprem sonrasında alınacak önlemler

37- ‘‘Herkes kendi evinin önünü süpürmeli‘’ sözünü açıklayınız.

Toplumun her ferdi kendi üzerine düşen görevi yaptığı zaman tüm dengeler yerine oturur, eksiklik ve kusurlar ortadan kalkar. Çünkü yerine getirilmeyen sorumluluklar başka insanların sırtına kalır. Bu yük ise ağır olduğundan altından kalkılamaz ve yapılması gereken işler ortada kalır. Bu durum gösteriyor ki herkesin küçük bir katkısı, bazı insanların büyük katkısından daha çok iş görmektedir

38- Atatürk’ün ‘‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’’ sözünü açıklayınız.

Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Zekâyı, çevikliği ve ahlakı bir bütün olarak taşıyan sporcular mutlaka kendi dallarında başarılı olacaklardır.

39- ‘‘Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz’’ sözünü açıklayınız.

Bu söz dayanışma ve işbirliğinin önemini ortaya koymaktadır. Bir insan çok kuvvetli, akıllı ve bilgili olabilir. Ama tek başına olduğunda yapabileceklerinin bir sınırı vardır. Fakat bir işbirliği içinde olursa hem yükü hafifler hem de amacına daha kolay ulaşır. Mesela 50 kiloluk bir kutuyu tek başına kaldırmak isteyen bir kişi 50 kiloluk yükün altına girmiş olur. Ama beş kişi aynı kutuyu kaldırmak istediğinde her birisine düşen ağırlık 50 kilo değil 10 kilodur.

40- ‘‘Bin bilsen de bir bilene danış’’ sözünü açıklayınız.

Herkes eşit bilgiye sahip değildir. Çok iyi bildiğimizi sandığımız konunun bilmediğimiz bir yanı olabilir, o konuyu bizden daha iyi bilenler de çıkabilir. Bu yüzden bir işe kalkışmadan önce bu gibi kimselere danışmalı, onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmalıyız. Eksiğimizi ancak böyle giderebilir, yanlışımızdan ancak böyle kurtulabilir, iyi bir sonuca da ancak böylekavuşabiliriz.

41- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kuruluş amacı nedir?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer devletlerin, belirli usûl ve kurallar dâhilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. Avrupa Konseyinin kuruluş amacı İnsan Hakları ihlallerini önlemek için ortak ülkü ve ilkeleri korumak ve yaymak, ekonomik ve sosyal gelişmeleri sağlamak olarak belirtilmiştir. Konseyin bu amacından, II. Dünya savaşı ve öncesinde yaşanan I.dünya savaşında Avrupa’nın uğradığı sosyal, ekonomik ve politik çöküntüden kurtulma çabası içersine girdikleri ve diktatör yönetimlerinin insanlığa karşı onur kırıcı davranışlarının artık unutulmak istendiği anlaşılmaktadır.



42- ‘‘Akan su yosun tutmaz’’ sözünü açıklayınız.

Bilinen bir şeydir ki, devamlı akan su kendini ve yatağını temiz tutar; hareketsiz ve birikinti hâlinde olan su da aksine mikrop ve pisliği bünyesinde taşır. Denebilir ki hareketlilik, canlılık ve çalışkanlık insanı canlı ve üretken yapar; iyimser kılar, kötülükten uzak tutar, düşkünlüğünü önler; böylece o insan hem kendine, hem de başkalarına yararlı olur.

43- ‘‘Aslan yattığı yerden belli olur’’sözünü açıklayınız.

İnsanların kişilikleri ile sürekli bulundukları yerler arasında bir özdeşlik kurmak mümkündür. Bir kimsenin kişiliği, çalıştığı iş yerinin niteliğinden; yatıp kalktığı evin temizliğinden ve düzeninden anlaşılır. Yani denebilir ki bana bulunduğun mekânı söyle sana nasıl biri olduğunu söyleyeyim!

44- ‘‘Arpa eken buğday biçmez’’ sözünü açıklayınız

İki anlama gelebilir.

1. ( İlki ) Kötü bir davranışta bulunan insan bunun karşılığında iyilik göremez.

2. ( İkincisi )Yapmaya çalıştığı işin üzerinde lâyıkıyla durmayan ondan iyi sonuç alamaz. Arsızın yüzüne tükürmüşler, “yağmur yağıyor” demiş. Arsız insan kişiliğini, saygınlığını, utanma duygusunu yitirmiş insandır. Dolayısıyla o ne kadar ağır hareket görse, söz işitse yine de aldırış etmez; pişkinliğe vurup iyi bile karşılar.



45- ‘’Otuz iki dişten çıkan otuz iki mahalleye yayılır’’ sözünü açıklayınız.



Ağızdan çıkan bir söz, çok çabuk duyulur; başkalarının diline düşer ve bir anda her tarafa yayılır. Bu yüzden ‘‘dilin kemiği yok’’ ve ‘‘milletin ağzı torba değil ki büzesin’’ gibi deyimler toplumda çok sık kullanılır.



46- Hukukun üstünlüğü ilkesi ne demektir?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir hukuk devletidir. Bir başka deyişle "hukukun üstünlüğü" ilkesini benimsemiştir. Bu ilke, adalet kavramının temelini oluşturur. Hukukun üstünlüğü, devletin içindeki tüm mekanizmaların, önceden tespit edilmiş bazı kanun ve kurallar içinde işleyeceği anlamına gelir. Her devlet kurumu, anayasanın ve diğer yasaların tespit ettiği görev ve yetkilere sahiptir. Kimsenin bu görev ve yetkileri aşma, değiştirme gibi bir gücü yoktur. Hukuk, herkesin üstündedir ve dolayısıyla devlet "keyfî" değildir.

47- ‘‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’’ sözünü açıklayınız.

Bize yapılan bir kötülüğü unutmak ve affetmek gerekir. Yapılan bir iyilik ise asla unutulmamalı, her zaman hatırlanmalıdır. Çünkü bu insaniyetin gereğidir. Bize iyiliği dokunan bir kişiye yaptığı bu işi hatırlatmamız onun da hoşuna gidecektir.



48- ‘‘Araba devrilince yol gösteren çok olur’’ sözünü açıklayınız.

İnsanlar her nedense her şey olup bittikten, işler bozulduktan, ortaya kötü bir netice çıktıktan sonra “niçin böyle yaptın, şöyle yapsaydın, bu yolu tutmalıydın” gibi sözler söylemeyi alışkanlık edinmişlerdir. Önemli olan yapma biçimindeki yanlışlığı, tutulan yoldaki tehlikeyi önceden görmek ve uyarıda bulunmaktır.



49- ‘‘Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır’’ sözünü açıklayınız.

Ateşin üzerine ateşle gidildiği zaman alevler daha da büyür, yangını söndürmek daha zor bir hal alır. Sinirli bir insana da sert tepki verildiğinde bu onun daha çok gerilmesine yol açar. Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş bir söz ise insanın hoşuna gider; en azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola getirir.



50- ‘‘Öfkeyle kalkan zararla oturur’’ sözünü açıklayınız.

Öfkesine kapılarak iş gören insan, sonunda güç durumlara düşer. Çünkü öfkelenmiş, sinirli bir insan iyi düşünemez, olup biteni iyi göremez, sonucu hesaplayamaz. Bu yüzden öfke baldan tatlıdır demişlerdir. Yani öfke ile akıl bir arada bulunmaz. Biri geldiğinde diğeri gider. Kısacası öfkeli iken karar vermemek ve sakin kafayla düşünmek gerekir.


* * *

2- POMEM  (Polis Meslek Eğitim Merkezi) Adresleri :


1- İstanbul Arnavutköy Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü :
Çardaktepe Mevkii Gaziosmanpaşa/İSTANBUL
Tel: 0 212 686 18 50-51 / 0 505 824 48 58


2
- Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü:
Gümüşdere Köyü/Sarıyer-İstanbul
Tel: 0 212 203 87 09–10 / 0 505 318 86 02

3- Aydın Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü:
Topyatağı Mevkii-AYDIN
Tel: 0 256 219 84 88–89 / 0 505 318 09 51

4- Bilecik Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü:
Beşiktaş Mahallesi Necati Önen Caddesi-BİLECİK
Tel: 0 228 212 03 15 / 0 505 318 11 51

5- Merzifon Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü:
Şehit Özsaraç Caddesi Merzifon-AMASYA
Tel: 0 358 514 35 44

6- Eskişehir Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü :
Ertuğrul Gazi Mahallesi ESKİŞEHİR
Tel: 0 222 310 34 34-17 / 0 505 318 26 50

7- İzmir Bornova Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü :
Ankara Asfaltı No:2 Hacılarkırı Bornova/İZMİR
Tel: 0 232 478 18 67 / 0 505 318 87 01

8- Çankırı Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü :
Ankara yolu asfaltı 6.Kilometre POMEM Müdürlüğü/ÇANKIRI
Tel: 0 376 218 14 72-73 / 0 505 318 18 50

9- Mersin  Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü :
Koca Vilayet Mah. 29108 Sk. No:2 Yenişehir / MERSİN
Tel: 0 505 318 33 75

* * *
Pomem öğrencilerine verilecek kıyafetler :


.N.
Malzemenin Cinsi
Ölçü
Birimi
Verilecek
Miktar
Kullanma
Süresi
1
Yazlık Pantolon Kumaşı
Metre
1,20
12 ay
2
Yazlık Gömlek
Adet
2
12 ay
3
Kışlık Pantolon kumaş
Metre
2,40
12 ay
4
Tören kıyafeti kumaşı
Metre
3,10
5 yıl
5
Kışlık Gömlek
Adet
2
12 ay
6
Montgomer
Adet
1
24 ay
7
Kazak
Adet
1
12 ay
8
Parka
Adet
1
36 ay
9
İskarpin
Çift
1
12 ay
10
Bot
Çift
1
12 ay
11
Kravat
Adet
2
12 ay
12
Kep
Adet
1
12 ay
13
Teçhizat kemeri
Adet
1
Demirbaş
14
Yüz havlusu
Adet
1
12 ay
15
Banyo havlusu
Adet
1
12 ay
16
Spor ayakkabısı
Çift
1
12 ay
17
Çorap
Çift
2
12 ay
18
Eşofman
Takım
1
12 ay
19
Pijama
Takım
1
12 ay
20
Kordon
Adet
1
Demirbaş
21
Göğüs Amblemi
Adet
2
Demirbaş

* * *













































* * * 


POMEM ÖĞRENCİLERİNİN GÖRECEĞİ DERSLER


Sıra

Dersin Adı

Saat

1

Polis Meslek Hukuku

4

2

Önleyici Polis Hizmetleri ve Polis Taktikleri

3

3

Fiziki Yeterlilik Geliştirme Ve Polis Savunma Teknikleri

4

4

Ceza Muhakemeleri Hukuku

2

5

Polis Halk İlişkileri ve Meslek Etiği

2

6

İnsan Hakları Uygulamaları

1

7

Disiplin Hukuku ve Memur Hakları

2

8

Mesleki Yazışma Teknikleri ve Uygulamaları

3

9

Ceza Hukuku

2

10

Silah Bilgisi ve Atış Eğitimi Uygulamaları

3

11

Devlet Güvenliği

2

TOPLAM

28


* * * 

POMEM Mezunlarının Bilmesi Gerekenler 

Fakülte mezunları arasından polis alınması uygulamasına bu yıl da devam ediliyor. Polis olarak çalışmak isteyenlere iki önemli hatırlatmada bulunmak istiyoruz... 1- Bu yolla polis olacak fakülte mezunları, 6 yıl boyunca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil olamamaktadır. 2- Yaş şartı Kanun ile düzenlenmiş olup, bu şartın yükseltilip veya düşürülmesi ancak Kanun değişikliği ile mümkündür.

Fakülte mezunları arasından polis alınmasına imkân tanıyan 5336 numaralı yasa, 06.05.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu kanuni düzenlemeye göre;

YAŞ ŞARTI
1- En az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibarıyla 27 yaşından gün almayan erkek ve bayanlar ile askerliğini yapmış 29 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek eğitimine alınmaktadırlar.

EĞİTİMİ YARIDA BIRAKANLAR VEYA BAŞARISIZ OLANLAR MASRAFLARI ÖDER
2- Polis meslek eğitim merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi içerisinde; giriş şartlarını taşımadıkları sonradan anlaşılanlar, eğitim ve öğretimini başarı ile tamamlayamayanlar, sağlık ve disiplin yönünden polis olamayacağına yetkili kurullarca karar verilenlerin polis meslek eğitim merkezleri ile ilişikleri kesilir. Sağlık veya ölüm dışındaki nedenlerle ilişiği kesilenlerden, ödenen harçlık ve yapılan masraflar kanunî faizi ile birlikte tahsil edilir.

ADAY POLİS MEMURU OLARAK ATANANLAR 6 YIL SÜREYLE NAKİL İSTEYEMEZ
3- Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler, mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorundadırlar.

 * * *


Örnek POMEM Akademik Takvimi 

5.DÖNEM "POLİS MESLEK EĞİTİMİ" ÇALIŞMA TAKVİMİ
17 EYLÜL 2007-21 MART 2008

17-23 Eylül 2007
Açılış ve İntibak Eğitimi
24 Eylül 2007
Eğitim Başlangıcı
12-14 Ekim 2007
Ramazan Bayramı
03-04 Kasım 2007
Dönemlik dersler için Ara Sınavlar
07 Aralık 2007
1. Dönemin Bitişi
08-14 Aralık 2007
Ara Sınavlar ve Dönemlik Dersler için Final Sınavları
15-23 Aralık 2007
Yarıyıl Tatili (20-21-22-23 Aralık tarihlerinde Kurban Bayramı)
24 Aralık 2007
2. Dönem Eğitimin Başlangıcı
29-30 Aralık 2007
1. Dönem dersler için Bütünleme Sınavları
01 Ocak 2007
Yılbaşı
26-27 Ocak 2008
Dönemlik Dersler için Ara Sınavlar
29 Şubat 2008
2. Dönem Eğitimin Bitişi
03-09 Mart 2008
Final Sınavları
10 Mart 2008
Final Sonuçlarının İlanı
10-14 Mart 2008
Çevik Kuvvet Eğitimi
11-17 Mart 2008
Bütünleme Sınavları
18 Mart 2008
Ek Bütünleme Sınavı
17-20 Mart 2008
Mezuniyete Hazırlık
18-20 Mart 2008
Kur'a ve Atama İşlemleri
21 Mart 2008
Mezuniyet Töreni


* * *







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

EĞİTİM İŞ İLANLARI

Sayfayı Paylaş