Gençlerin siyasi partilerden talepleri neler? (Milliyet Akademi sordu)

Milliyet Akademi, seçim öncesinde gençlere siyasi partilerden taleplerini sordu... İşte üniversite gençliğinin siyasi partilerden beklentileri...

 

Yaşar Cik (Mustafa Kemal Ü. - Bilgisayar ve Öğrt. Tek. Öğr.): Daha fazla değer vermelerini. Siyasi partilerin beklentilerimize cevap vermeyecekleri kesin; ama artık bizim de söylediklerimizi dikkate alsınlar, istiyoruz.

Merve Övünç (Kocaeli Üniversitesi - İç Mimarlık): Geçici vaatlerde bulunmamalarını.  Hazirana kadar söyleyip, temmuzda unutulmayan vaatlerde bulunmalarını istiyorum. Bu koşulu gerçekleştiren siyasi parti, zaten ileriki süreçte belli düzeyde taleplere karşılık verebilir, diye düşünüyorum. Tabi ulaşım, harç indirimi de önceliklerim arasında.

Sinan Yeniay (Selçuk Üniversitesi - Türkçe Öğretmenliği): Eğitim sistemine bir düzen getirmelerini. Akademisyeninden öğretmenine kadar eğitim uzmanı bir kurul hazırlayıp, ilgi ve yetenekleri öne çıkaran, yeni bir eğitim sistemi hazırlasınlar.

Gülsüm Güzel (Süleyman Demirel Üniversitesi - Halkla İlişkiler ve Tanıtım): Çevreyi kirletmesinler. Seçim döneminde insanların kararlarına etkili olabilecek düşüncesiyle milyonlarca afiş, el ilanları, vs. gibi materyallerle çevreyi kirletmemelerini istiyorum. Ayrıca seçim arabaları da gürültü kirliliği yapıyor. Ben, Türk halkının kararını vermesinde ya da değiştirmesinde bunların etkili olmadığını düşünüyorum.

Mehmet Ali Uzun (Marmara Üniversitesi - Halkla İlişkiler ve Tanıtım): Eğitime olanak sağlamalarını istiyorum. Üniversitelerde kontenjan belirlenirken, siyasi partiler ÖSYM ile birlikte çalışıp, kontenjanları ihtiyaca yönelik belirlesinler. Bir de iletişim mezunlarına daha fazla kadro açılmasının gerekli olduğunu ve bunun dikkate alınmasını istiyorum.

Erenus Yıldız (İzmir Ekonomi Üniversitesi - Yazılım Mühendisliği): Terör sorununun çözülmesini. Sadece askeri ya da sadece ekonomik çalışmaların yeterli olmayacağını düşünüyorum. Bu sorun sınırda askerlerin verimli çalışması, içeride devletin sosyal desteği ile çözülebilir. Türkiye için terörün çözümünün, birçok güzel gelişmenin öncüsü olacağı kanaatindeyim.

Hazel Keser (Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü): Vatana millete zarar vermesinler yeter. Seçim arifesi partilerin millet üzerine oynamasından yine milletin kendisi zarar görüyor. Aslında tek hedefleri iktidara gelmek. Daha sonra verilen bütün sözler unutuluyor. Gençlere yönelik yatırımların artmasını diliyorum. Mevcut genç nüfusun kıymeti bilinmez ise beyin göçünün yaşanması kaçınılmaz.

Berke Çiçek (Haydarpaşa Lisesi): ‎Halka önem versinler. 18 yaşına gelip oy kullanabilen bir birey olduğumda kime oy vermeyeceğimi biliyorum; ama kime oy vereceğimi bilmiyorum. Bize daha somut örnekler veren ve şu anki Türkiye göz önüne alındığında halkçılık ilkesini benimsemiş siyasetçiler lazım.

Ahmet Sertbaş: Açık öğretim harçlarında düzenleme yapsınlar. Harçlar çok yüksek kimi örgün öğretimlilerden bile daha fazla harç ödüyoruz. Mesela son senemizde bir dersimiz kalıyor ve bütünlemede veremiyoruz. Ertesi sene, altı ders alan biriyle aynı harcı ödüyoruz. Harçlar ders başına ücretlendirilirse, daha güzel olur diye düşünüyorum.

Seval Çakmak (Erciyes Üniversitesi - Gıda Mühendisliği): İşsizliğe çözüm bulsunlar. Şu an kara kara “ne olacağım ben” diye düşünüyorum. İstihdam istiyorum. Bir de yabancı uyruklu öğrencilere verilen imtiyazların kaldırılmasını talep ediyorum. Otobüs, yemek… her şey onlara bedava. Çok düşük puanlarla tıp gibi bölümlere kolayca yerleşiyorlar.

Nezahat Balyacı (Satış Danışmanı): Özelleştirmenin kaldırılmasını talep ediyorum. Türkiye şirketleri, yabancı ülkelere satılmıştır. Bundan dolayı işsizlik oranı yükselmiştir. Halkın yoksullaşmasının temel nedeni olan özelleştirme. Başa gelecek iktidarın Türkiye’nin borçlarını azaltmasını ve geliri artırmasını talep ediyorum.

Nejat Kumaş (Kocaeli Üniversitesi - Jeoloji Mühendisliği): Küçük esnafa iş fırsatı sağlasınlar. Genç girişimcilere destek verilmediği sürece ülkenin kalkınması zor. Destek kredilerinin düzenlenmesi gerekiyor. İnsanlar kredi mağduru olmamak için girişimlerde bulunamıyor. Batılılaşma uğruna esnaflarımızı yitirmemiz an meselesidir. 

Milliyet