Yeni bakanımız Ömer Dinçer’e ayak uydurmak eğitim camiası olarak kolay olmayacak gibi görünüyor. Kendisi milli eğitimi reformist bir düşünceyle şekillendirmek istemektedir ki bu konuda kimse farklı bir fikirde değil.Elbette kökleşmiş yapıyı birden değiştirmek kolay olmayacak birtakım sorunları da beraberinde getirecektir. Nitekim aynı bakanın iki dönem üst üste bakanlıkta kalmaması da durumun vehametini ortaya koymaktadır.
Bakanımızın bu değişim düşüncesinin temelinde öğretmenin olduğu aşikardır.Bu ,eğitim camiası adına tabii bir durum olsa da bazı yönetici ve öğretmenlerden bu değişim süreci ile ilgili yakınmalar gözlenmektedir.Bu yorumların bazılarına kulak verirsek:
1. Bakanımız ,Yapılandırmacı sistemi değerlendirdi mi?
2. Öğretmenlerin maddi ve manevi durumunu değerlendirdi mi?
3. Doğu hizmetleri ne kadar iyileştirildi?Lojman sorunu ve doğuya gidecek öğretmenlere ek olarak ücret ödenmesi.
4. İlköğretim ve orta öğretim kurumları yönetmeliği düzenlenmeli değil midir?
Artık bırakın liseyi ilköğretimde bile öğrenciler,veliler öğretmenlerle bir savaş halinde ve disiplin sorunları yaşanmakta,buna rağmen davranışı olumlu yönde değiştirmek isteyen öğretmenler işin içinden çıkamamaktadır.Toplumun bilinçlenmemiş olması , öğretmenlerin bir iş yapmayan bol bol tatil yapanlar olarak görülüp basit bir meslek görülmeye başlanması.
5. Uluslararası platformda neredeyiz?
6. Milli Eğitim Bakanlığı özür grubunun sorunlarından mı oluşmakta? Bu dönem neredeyse her gün özür gruplarıyla ilgili yanlış muamelelerden kaynaklanan sorunlar gündeme damgasını vurdu.Öğretmenlerin kazanılmış hakları olmasına rağmen atamalar sadece il dışı eş özründen yapıldı;sağlık,öğrenim;il içi eş özrü mağdurları ortaya çıktı ve onların da haklarını elde edebilmek için sendika veya kendileri nezdinde dava süreçleri başladı.
7. Atanamayan öğretmenlerin sıkıntısı nasıl giderilecektir?Verilen sözlerin tutulmasını bekleyen çok sayıda öğretmen bulunmaktadır.
8. Yönetici atamaları sorunu? Yönetici atamaları yönetmelik taslağına baktığımızda mülakat sistemi de çok tartışılan konular arasında.Çoğu yönetici ve öğretmen de mülakat sisteminin torpili getireceğini düşünmekte.
9. Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Yönetmelik Taslağına bakıldığında da bazı idareciler yorumlarıyla huzursuzluklarını dile getirmişlerdir.
10. İdeal sınıf ortamı sorunu? Öğrenci merkezli eğitim için her okulda sınıf mevcudu sayısı istenen düzeyde olmamakta ve bu da farklı eğitim-öğretim yöntemlerini kullanmakta öğretmenlere sıkıntı vermektedir.
Sonuç olarak; Sayın Bakanımız Ömer Dinçer’in ,Müsteşar ve Müsteşar yardımcılarımızın Personel Genel Müdürümüzün eğitim camiasının bu sorunlarına el atıp yeni düzenlemelerle Eğitim Sistemimizi çok daha yukarılara taşıyacağından ümitliyiz.
Değişimin olmasını her fırsatta belirten bakanımızın eğitimin temelinde de öğretmen ve idarecilerin olduğunu hiçbir zaman unutmadığını biliyor ve bu sorunları kökten halledip eğitim sistemimizde huzurlu bir yapının oluşmasını sağlayacağını temenni ediyoruz.
Memurlar.biz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder