Ülkemizde yine eğitimle ilgili
farklı görüşler ortaya atılıyor. 12 yıllık zorunlu eğitimin süresi ve
kademeli olmasıyla ilgili önemli bir tartışma başladı. TÖDER olarak,
konuyla ilgili görüş ve düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak istedik.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu’na
geçtiğimiz hafta bir yasa teklifi sunuldu. Bu teklifin kısa sürede de
yasallaşması planlanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından,
ülkemiz eğitim sistemini derinden etkileyecek bu konuyla ilgili bilimsel
verilere dayanan bir çalışmanın hayata geçirilmesinin daha iyi olacağı
düşüncesindeyiz. Aksi halde bir nesli kaybetme durumu ile karşı karşıya
kalabiliriz.
TÖDER olarak “12 Yıllık Zorunlu Eğitim Yasa Tasarısı” ile ilgili görüşlerimiz aşağıda yer almaktadır;
1)
Ülkemizde ne zaman eğitim tartışması yapılsa, yenilikler, tasarılar
ortaya konulsa, bu tüm yeni çalışmaların konusu ideolojilerin çatıştığı
bir arenaya çekiliyor. Eğitim, ideolojilerin çatışmasına kurban
edilmemeli. Eğitimdeki tüm yaklaşımlar ve teknik konular politik
konulardan uzak tutulmalıdır.
2) Mesleki eğitim, ülkemizde
ne zaman gündeme gelse, gündemi en çok imam hatip liseleri meşgul
ediyor. Biz TÖDER olarak, meseleye eğitim içeriği olarak bakmak
istiyoruz.
3) Yeni tasarıda gündeme gelen konular özetle,
zorunlu eğitimdir. Zorunlu eğitimin, 12 yıla çıkması sevindirici ve
memnuniyet vericidir. Ancak 6 yaş gurubu yani okul öncesi eğitimin,
zorunlu eğitim kapsamı içerisine dahil edilmelidir. Çünkü tüm dünyada
yapılan bilimsel araştırmalar, okul öncesinin, eğitimin en önemli
basamağı olduğunu gösterir.
4) 12 yıllık zorunlu
eğitimin, kademeli olmasında bir mahsur görmüyoruz. Ancak kesintili
olması bizi endişelendiriyor. Özellikle kesintili olduğunda öğrencinin
sistem dışına çıkmasına şiddetle karşıyız.
5) Bununla beraber şunu da belirtmek isteriz ki; kademelerin fazla olduğu bir sistemde sınavlar da kaçınılmaz olacaktır.
6)
Düşünülen mesleki eğitimlerin erken yaşta yapılması fikri, bugünkü
çağda terk edilmiş ve pek çok ülke tarafından da terk edilmektedir.
Artık bu çağda, mesleki eğitimin ‘ne kadar erken başlarsa’ anlayışı
tamamıyla yanlıştır. Örneğin; Almanya’nın Berlin eyaletinde daha yeni
mesleki eğitim yaşı 14’ten 18’e çıkarılmıştır. Dünyada gelişmiş tüm
ülkelerde, mesleki yönlendirmenin erken yaşlarda değil, mümkün olduğu
kadar lise sonrasına yönlendirmesine çalışılıyor. Çok erken yaşta
mesleğe yönlendirmek; kişinin sosyal gelişimine, analiz ve sentez
yapabilmesine, dünya vatandaşı olma arzusuyla ters düşmektedir.
Girişimci bireyler yetiştirmek istiyorsak; mesleki eğitim
yönlendirmesine üniversite yıllarında başlamalıyız. Ayrıca düşünülen
mesleki eğitimde yönlendirmenin, erken yaşta yapılması, kariyer
araştırmacıları tarafından da çürütülmüştür. Bu konuda Avrupa’nın en
keskin uygulamasını yapan Almanya’da dahi bu tür uygulamalardan
vazgeçilmiştir. Gelişmiş ülkelerde artık mesleki yönlendirmeler
üniversite yıllarında yapılmaktadır. Erken yaşlarda yapılan mesleki
yönlendirme küreselleşen dünyada gerekli temel becerilerin öğrenilmesini
engellemektedir. 12 yıllık süreçte çocuğun belirtilen yetenekleri,
seçmeli derslerle desteklenebilir. Bu anlamda eğitim sistemimizin
esnekleştirilmesini de destekliyoruz.
7) Ülke olarak
hedefimiz; analiz ve sentez yapabilen, eleştirisel düşünebilen, daha
fazla yabancı dil bilen, teknolojiye hakim, değerleri oturmuş, yaşam
başarısına odaklanmış insanlar yetiştirmek olmalıdır. Bu düşünce;
akademik ve mesleki üst yapının da temelidir. 12 yıllık zorunlu eğitim
bu temelleri gerçekleştirmeye yönelik olmalıdır. Çok erken yaşta yapılan
meslek tercihi çocuğun değil, ailenin seçimi olacaktır. Çocuğun
eğitimini ve güçlü yanlarını görebilmesi olgunlaştıkça olmalıdır.
Mesleki eğitimle öğrencilerin kabiliyetleri aynı değildir. Bu ayırımı
çok iyi yapmak gerekmektedir.
8) Hiçbir Avrupa ülkesinde
zorunlu eğitim, 11 yıldan aşağıya değildir. Ülkemizde ise 12 yıla
çıkarılması çabaları sevindirici bir girişimdir.
9) Eğitim
sistemimiz için iyi niyetle yapıldığına yürekten inandığımız bu
yeniliklerin enine boyuna tartışılması gerekiyor. Bakanlığımızın, eğitim
sistemimizle ilgili yaptığı her yenilikte bilimsel çalışmalar
yürüttüğünü görüyoruz. Bu konuda da bilimsel çalışmalar yapılarak, karar
verilmesi daha sağlıklı olacaktır. TÖDER olarak, 12 yıllık zorunlu
eğitim çalışmalarıyla ilgili en kısa zamanda bir çalıştay
gerçekleştireceğiz.
10) 12 yıllık kesintisiz eğitim
kapsamında aynı binada eğitim alacak öğrencilerin aynı ortamları
paylaşılması istenmiyorsa, okullarımızda mimari değişikliğe
gidilmelidir. Kaldı ki, birçok özel okulda fiziksel ve mimari alt yapı
bu şekildedir.
SONUÇ olarak; Bu ülke hepimizindir ve bu konuda
alınacak karar, ülke geleceğini ve hepimizin çocuklarını yakından
ilgilendirecektir. TÖDER olarak, bu konunun ideolojik kavga ortamı
içinde araştırılmadan, tartışılmadan ve bilimsel bir çalışma ortaya
konmadan bir adım atılmasına karşıyız.
Alıntıdır: Egitimtercihi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder