Adına ne derseniz deyiniz, ister 4+4+4 ister 3 x
4 ister kademeli ister kesintili eğitim sitemi, adı gibi kendiside tüm
sorunları ile birlikte koşar adım gelecek eğitim dönemine yetiştirilmeye
çalışılmaktadır. Anadolu da kullanılan bir söz vardır; Bir deli kuyuya
bir taş atar, kırk akıllı o taşı çıkartamaz, işte böyle bir durumdayız,
yani gündemi 4+4+4 sistemiyle meşgul edenler, bu sistemi bırakınız
uygulamasını, bu sitemle ilgili hiçbir şey bilmemektedirler. Kulaktan
kulağa fısıldanan bir oyun vardır, en sonunda söylenenle kulağa söylenen
arasıdaki uyum nasılsa, değişen sistemle yetkililerin kulağına
söylenenleri tekrarlaması arasında aynı tür benzerlik görülebilir.
Kısacası bilgi kirliliği
Uygulanacak
sistem, Avrupa’daki veya diğer ülkelerdeki sistemlerden esinlenerek
ülkemizde uygulamaya konulacaksa, şimdiden sistemin tutmayacağı
aşikardır. Okullardaki fiziki yapının yetersizliği, okulların yeni
sisteme uygunluğu, sınıflardaki öğrenci sayısının fazlalığı, seçmeli
derslerin oluşturacağı derslik ihtiyacı gibi ve sayamadığım diğer
konularda da düşünülmeden ve planlanmadan hızlı bir şekilde , dibi
görünmeyen bir kuyuya dalar gibi 3 x 4 sistemine gececeğiz.Daha sistemi
tam kavrayamamışken, bir anda ne olduğunu bilmeden eğitim sistemimizde
uygulayacağımız bu sistem, şimdiden bizleri kara kara düşündürmektedir.
Seçmeli ders sayınsının artacağı, zorunlu ders sayılarının azalacağı ve
bu sebeple branş öğretmenlerinin norm fazlası olacağı veya 5. sınıflara
branş öğretmenlerinin girmesiyle, yaklaşık 50 bin sınıf öğretmeninin
norm fazlası duruma düşeceği gibi konular öğretmen odalarında gündemi
oluşturmaktadır. Öğretmen camiası bu duruma çok kızgındır, geleceğini
planlayamamaktadır, önünü tam olarak görememektedir, yani şu an kafalar
oldukça karışıktır.
Milli Eğitim Bakanlığı bu karışıklığı
gidermenin yollarını aramalı, öğretmenle uğraşmayı bırakmalı ve yaptığı
olumlu icraatlarla öğretmenlerin yüzü güldürmelidir. Öğretmene değer
verdiğini her ortamda söylemeli ve davranışlarıyla bunu göstermelidir.
Öncelikle maaşlarında gözle görünür bir şekilde artış yapmalı ve özlük
haklarını yeniden gözden geçirmelidir. Bir şeyi eleştirmek en kolay
iştir, bu bilinçle hareket ederek, şu an Milli Eğitim Bakanlığının
sorunları çözme konusunda zor durumda olduğunu tahmin ediyorum. Bu
sebeple kendi kurumuma yardımcı olmak, yüzleri güldürmek adına hem sınıf
öğretmenlerini norm fazlalığından, hem de ataması yapılmayan
öğretmenleri düşünerek şu şekilde çözüm önerilerinde bulunmak istiyorum.
1- Şu
anda Milli Eğitim Bakanlığında branş öğretmeni olup ta sınıf
öğretmenliği yapan öğretmenler, en kısa zamanda branşlarına
geçirilmelidir. Branşa geçen öğretmenlerin durumları korunmalıdır yani
idareci ise idareci olarak ortaokul veya liseye kaydırılmalı ve istekle
tayin olmalıdır.
2- Eğitim
Fakültesi veya Fen Edebiyat Fakültesi dışında, başka alanlı lisans
mezunu olan öğretmenler, hangi alana kaynaklık ediyorsa o alana ait
kurumlara kadrolu olarak geçişleri sağlanmalıdır. Örneğin çevre
mühendisliği mezunu bir sınıf öğretmeni, o yerleşim yerindeki belediyeye
ataması yapılabilir.
3- Yaş
olarak emekliliği gelmiş öğretmenler, emeklilik maaşları artırılarak en
az 2000 TL emekli maaşı verilerek, emekli olma cazip hale
getirilmelidir. Kaynak; Özel okullar için düşünülen öğrenci başına 1500
TL verilecek olan paranın, emekli öğretmenlerimize verilmesi emekli olan
öğretmen sayısını artıracaktır. (Öğretmenlerimiz ekonomik sebeplerden
dolayı emekli olamamaktadırlar.)
Yukarıda ki belirttiğim çözüm
önerilerinde yaklaşık olarak 1. madde için 10 bin, 2. madde için 50 bin,
3. madde uygulandığında ise 50 bin ve toplamda 110 bin sınıf
öğretmenine ihtiyacın oluşacağını tahmin etmekteyim. Hem ataması
yapılmayan öğretmenler adına hem de norm fazlası duruma düşecek olan
sınıf öğretmenleri adına yapılması gereken çözüm önerileri yukarıdadır.
Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalıdır, eğer bu çözüm
önerileri yapılmayıp ta yok sınıf öğretmenlerini branşlaştıracağız gibi
bir yanlışa düşerseniz hata yapmış olursunuz. Hem öğretmenin zamanını
gasbetmiş, hem de hızlandırılmış eğitim adıyla branş öğretmeni
yetiştiriyoruz gibi bir yanlışı savunmuş olursunuz. Şu anda norm fazlası
durumuna düşecek olan sınıf öğretmenleri mesleğinin en verimli
zamanlarını yaşamaktadırlar. Norm fazlası olan sınıf öğretmenlerimize
gereken hassasiyetin gösterilmesini, okullardan onların soğutulmasını ve
mesleğe küsmelerini istemiyorum.
Not: Geçen ki makalemde Kur’anı Kerim
Dersinin seçmeli olmasını bir baba olarak istemiştim. Bu isteğim olumlu
sonuçlanmıştır, emeği geçen tüm vekillerimize teşekkür ediyorum.
Ö. KUZGUN
Türk Eğitim Sen
Kayseri 2 Nolu Şube
Denetim Kurulu Üyesi
Memurlar7.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder